25 Kasım 2009 Çarşamba

Uçan Timsahın Kuyruğundaki Elmasın Peşinde Koşan Indiana Jones'un Koruyucu Meleğinin Katiliyim Ulan!!!

Birçok kişi beni hayal dünyasında yaşamakla suçlar.

Okuduğum kitapların veya izlediğim filmlerin yanı sıra bilgisayarda geçirdiğim sürenin uzunluğundan ve oynadığım oyunlardan falan bahsederler. Hatta ileri gidip dünyayla yakında ilişkimi keseceğimi, siber alemde biriyle evlenip 1'ler ve 0'lardan oluşan çocuklarımı seveceğimi falan söylerler. Aslında söylemezler de, ben öyle düşündüklerini tahmin ediyorum.

Ne olmuş ki bunlarla ilgileniyorsam? Nedir yani bilim kugu ve fantastik kurguyla ilgilenmemin getirdiği sonuç? Peşinizde kılıç kalkan dolaşmıyorum sonuçta, veya sizi zombi haline getirmeme yardım edecek bir alet falan da taşımıyorum... (Ha olsa güzel olur, ama malesef yok)

Acayip olan konu şu; bu gibi uğraşların genellikle insanları asosyalliğe ittiği gerçeği sürülüyor önümüze. Ancak benim kadar sosyal yaşantısı aktif bir asosyale söylenecek söz değil bu. Öküz gibi gezerim tozarım, okuduğum bölümün kaçınılmaz getirisi olarak siyasetle de ilgilenirim, aşık da olurum, yiyip içerim de, kavga da ederim, dağa da tırmanırım -yok bu saçma oldu- ama yaparım işte bişeyler...

Benim merak ettiğim konu ise; beni bu şekilde saçmalayarak suçlayan kişilerin daha saçma şeyler yapıyor olmaları. Yani demek istediğim; ''büyümek'', ''olgunlaşmak'' söz konusu olduğunda kendi yaptıkları dingillikleri göz önünde bulundurmuyorlar ya, ona gıcık oluyorum. Eğer büyüyüp olgunlaşmak onların yaptığı embesillikleri taklit etmeme sebep olacaksa ben 50 yaşında da, 70 yaşında da, eğer görürsem 100 yaşında da böyle kalıcam, göt olucaksın.

Gelip bir de saçma sapan, manasız bir laf söylüyorlar; ''furkan sen çok fantastiksin''...E o zaman sen de çok malsın...
Oldu mu? Olmadı...